7 Kasım 2012 Çarşamba

Nerede Hata Yapıyoruz?


"İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız." 
Hadis-i Şerif - Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56.

My name is Khan'ı izledim. 11 eylül olayını anlatıyor, Amerika'da oluşan müslüman karşıtlığını.Orada çok güzel noktalara da değinmişler,izlemenizi öneririm.

Biz müslümanlar nerede hata yapıyoruz? Neden kendi aramızda bu kadar çatışma var, neden cemaatler birbirine laf atma çabasında, daha doğrusu cemaatler demek yanlış olur genelleme yapmamalı ve biz bunu çok yapıyoruz!!! Doktorların hatası tıp bilimine nasıl ki mal edilemiyorsa Müslümanların yanlışı da İslam'a mal edilemez..

Çünkü biz İslamı anlayamadık, hoşgörü dini olduğunu, kardeşlik ve barış dini olduğunu.. En çok da hoşgörü de takıldık bence..

Bir şey diyeyim mi,medyada Serra Yılmaz çalkantısını duymuşsunuzdur. Örtülüler için kötü laf kullanmış, peki bizler naptık?? Onun fotoğraflarını şopladık hayvana benzettik, tipiyle dalga geçtik, peki Peygamber Efendimiz(sav) ne demişti; " Sana taş atana,sen gül at." bizse taşa karşılık kaya attık,bu muydu müslümanlık..?? Üstelik fotoğraflarını hayvana benzetenlere soruyorum; Onu da Allah(c.c) yaratmadı mı? Allah'ın yarattığıyla dalga geçmek ne haddinize!!! Biliriz, insan Allah'ın emirlerine ters hareket ettikçe hayvandan daha alçak duruma bile düşebilir ama bunu karikatürize etmek yanlıştır..

  • Yani demem o ki; İslam dünyasındaki bu ayrılıklar veya İslamın çok da mükemmel olmadığını düşündürten davranışlarımız sadece İslam'ı, Peygamber Efendimiz(sav)'i, sahabeleri tam anlayamadığımızdan..

Peygamber Efendimiz(sav) müslüman olmayanlarla bile sohbet ederken onları insan yerine koyarken, bizler müslüman kardeşimize bile düşmanlık besleyebiliyoruz çünkü anlayamıyoruz..

Hoşgörüye değinmek istiyorum bu noktada çok eksiğimiz olduğunu düşünüyorum, neden mi? Çünkü kendimden ve etraftaki gözlemlerinden..Şöyle ki ben de ilk başlarda başörtülü kızların daha dikkatli giyinmesi, dar giymemeye vs.özen göstermesi taraftarıydım(hala öyleyim) ama farkettim ki o kızlara(tam tanımadıklarıma) gıcık olmaya başlamışım, şuna bak hiç başörtülü bayana yakışıyor mu falan diye. Sonra düşündüm ya Büşra sen kimsin? Senin hatan yok mu, sen önce kendine bak ve Mevlana'nın "Başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi ol." sözünü düstur edindim ve öyle düşünmeye başladım.Sonradan da önceden gıcık olduğum kardeşlere artık muhabbetle yaklaştım hem o zaman samimiyetin arttığından söylediklerin de dikkate alınıyor.Yani gıcık olduğum zamanlar mesela o kişilerle konuşsam bile samimi olamazdım ve karşıdaki de hissederdi, o zaman ben doğruları söylesem de o anlamak istemezdi ama şimdi muhabbet dolu oluyorsun,dediklerin yanlış anlaşılmıyor hatta dikkate alınıyor ve bu sayede tebliğ de kolaylaşıyor :)

Baskı kötüdür, hoşgörünün zıttıdır. Ve baskı her kesimde mevcuttur;çoğu insanların mini etek giyenlere, etek giyen kapalıların pantolon giyene, pardesü giyenin etek giyene, ferace giyenin pardesü giyene, tek renk eşarp takanın çok renk takana vs. bir baskısı olabiliyor, ama kesinlikle olmamalı!!! Kardeşler bizim düsturumuz her zaman kendinde kusur aramak, kimse kimsenin amellerini bilemez, yalnız Allah(c.c) bilir,bunu unutmayalım..

Bazıları diyebilir yanlışlarını hiç mi söylemeyeceğiz? Tabiki sevdiklerimizin Cennet'e gitmesini istediğimizden onlara güzel olan şeyleri söylemeliyiz ama güzel bir üslupla. Kırıcı veya illa bunu yapacaksın! tarzında değil. Bizim sorumluluğumuz çevremizdekilere hakikatlerden bahsetmek,onları çevirmeye çalışmak değil! Biz anlatırız onlar uygular,yaşar yaşamaz biz karışamayız, O Allah(c.c)'ın işidir. Peygamber Efendimiz(sav) bile herkesi müslüman yapamamıştır ki biz nasıl karşımızdaki herkesin tastamam olmasını bekleyebiliriz?

Kısaca eğer biz, mini etekli,şortlu, başörtülü,pardesülü,çarşaflı vs. diye kategorize etmek yerine hepimiz kardeşlik çatısı altında birleşebilirsek işte o zaman herşey kolaylaşacak ve güzelleşecektir. Hepimizin dini İslam, Peygamberimiz Hz.Muhammed(sav), Kitabımız Kur'an-ı Kerim, bu kadar bir lerimiz yanında neden biz de Tek vücut(kardeş) olmayalım? 

Tüm kardeşlerimizin İslam çatısı altında birleşmesi ve muhabbet etmesi duasıyla..

* Allah’'ın kıyamet gününde insanını ayıplarını örtmesi için… kötülüklerin yayılmaması, örnek olmaması için… Toplumda kin ve düşmanlık tohumlarının yeşermesin. Gece nasıl karartırsa her şeyi sen de karart kusurları ve başkalarının günahlarını… Gece gibi ol!
* Varlığın özü sevgidir. Herkesi ve her şeyi sevmelidir insan. Allah’'ın bütün yarattıklarını… İncitme hiç kimseyi ve hiçbir varlığı… Ölü gibi ol!
* İnsan kendini bilmelidir. Kendini bilmenin zirvesi de hoşgörüdür. Hoşgörülü olmazsan sevemezsin. Aç gördüysen doyur, çıplak gördüysen giydir, ağlattığın varsa güldür, yıktığın varsa yap. Kalbinde bir deniz olsun adı: Hoşgörü… Deniz gibi ol.
* Başkalarına saygı göstermeli insan. Bu kendine saygının başka bir şekli. Diğerlerini küçük görmemeli, kibirlenmemeli. O kutlu elçi de buyurmuş ki: “Her kim Allah için alçak gönüllülük yaparsa, Allah muhakkak onun derecesini yükseltir.” Kim ki Allah katında derecesini yükseltmek ister toprak gibi olmalıdır.
Hz.Mevlana 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder