28 Ekim 2012 Pazar

Allah'a Teslimiyet

   
    İlk önce teslimiyetin kelime manasına bakalım: Teslim olmak, razı olmak,güvenmek,bağlanmak.
Bu konu hakkında birkaç arkadaşla münakaşa yaptık, bazı yazılar okudum ve bu konunun hayatımızın en büyük sorunu olduğunu anladım: "Allah'a teslim olamamak." Ve her sorunun da bu görüşü kavrayamadığımızdan olduğunu düşünmeye başladım.
      Şöyleki; Elhamdülillah Müslümanız(ne kadarı tartışılır), Allah'ın bir olduğuna,var olduğuna, Kader ve Şerrin O'ndan olduğuna inanıyoruz, bunlar islamın şartı zaten. Ama bu düşünceyi ne kadar hayatımıza aksettirebiliyoruz? Mesela başımıza bir musibet geldiğinde bunun Allah'tan geldiğini düşünüp isyan etmeyip üzülmeyip teslim olabiliyor muyuz?
      Şahsen ben hala birşeylere üzülebiliyorum, bu neden böyle diye yakınabiliyorum, başıma birşey geldiğinde Neden benim başıma geliyor diye yakınabiliyorum, peki neden? İman zayıflığından, Allah'a tam teslim olamamaktan. Bir misalle açıklamak istiyorum;
      Mesela bir tarlamız var,yeni ekip biçmişiz. Birden yağmur yağıyor ve tüm ekinler mahvoluyor.O zaman "Aman Allah'ım ne oldu, tüh vah gitti tüm ekinlerim,emeklerim, şu yağmur da tam zamanında yağar" mı deriz yoksa "Bu da Allah'tan, ekinleri ekmemi de,ekinlerin büyümesini de sağlayan Rabbim,kendi irademle hiçbir şey yapamam. O nasıl dilerse öyle olur, bu da benim imtihanım." mı deriz? Ben 1.sini derdim sanırım ama birşeyi unutuyoruz yağmuru yağdıran da Allah(c.c).. Sebeplere takılı kalıyoruz; Yağmur yağmasaydı ekinle mahvolmayacaktı diyoruz, peki nereden biliyoruz? Belki yetişmeyecekti ,belki başka bir olay yüzünden gene mahsül alamayacaktık.
     Biz günlük hayatımızda sebeplere takılı kalmayı çok yapıyoruz bu yüzden üzülüyoruz,anlayamıyoruz hikmetini. Örneğin; Özellikle biz öğrencileri kullandığı  "Çok çalıştım ama geçemedim.Çok çalıştım ve geçtim.. Çalışmadım ama geçtim."  Çok çalışan da geçebiliyor,hiç çalışmayan da. Çünkü çalışmak fiili duadır ve bize düşen bir görevdir. Ama sonucu Rabbim'in işidir, biz çalışacağız ve tevekkül edeceğiz, geçeriz geçemeyiz o Rabbim'in elindedir. 
     Bizse sebeplere bağlı kalıp kendimizi yiyip bitiriyoruz "Çok çalıştım gece gündüz çalıştım gözüme uyku girmedi gene de geçemedim, salak mıyım ben, benim neyim eksik" gibi sözlerle sadece kendimizi üzüyoruz oysa çalışıp gerisini Allah'a bırakmak ve sonuca teslim olmak gerekmez mi? Eğer teslim olabilsek "Allah'ım ben çalıştım ama geçemedim, Sen en iyisini bilirsin, bir dahakine daha çok çalışırım " diyip sonuca razı olsak biz de üzülmeyeceğiz çevremizi de üzmeyeceğiz ve YÜKSEK NOT ALANLARI DA KISKANMAYACAĞIZ :) Bu olay çok yaşanır da..  Haksızlık yüzünden belki de düşük aldık ama gene de isyan etmeyeceğiz, Rabbim görüyor dünya da olmasa da ahirette bu hakkımızı alacağız İnşAllah.
   

Bununla ilgili bir örnek yazacağım; Bir tanıdığımız anlattı,adı Selma diyelim:) üniversite yıllarındayken bir dersin hocası takmış, ne kadar çalışsa da hepsini doğru yapsa da hocası ona düşük veriyormuş. Selmada üzülüyormuş biraz ama bir yandan da herşeyin Allah'tan olduğunu bildiğinden içi rahatmış, tevekkül etmiş Rabbim sen daha iyi bilirsin demiş.Ve 2 dönem de o dersten geçememiş hatta geçme notunun 1 puan altında bırakmış bu olayda biraz daha üzmüş onu hani sadece 1 puancık ya. Sonradan düşünmüş "Amannn niye üzülüyorum, Allah'ım herşeyi bilip gözetendir, bu dünyada alamazsam öbür dünyada alırım hem ebedi dünyadan hak almak daha karlı benim için" demiş ve artık üzülmeme kararı almış. Ertesi sene o hocası gitmiş başka bir hoca giriyormuş ve bu hoca hak hukuk gözeten biriymiş ve 2 dönem dersini de yüksek ortalama ile geçmiş, üstelik geçen sene o dersten geçen en yüksek ortalamalı kişiden bile yüksek ortalama ile. Rabbim demiş, tevekkül ettim ben sana,geçemesem gene üzülmeyecektim belki ahirette bu sayede villam olacaktı:)  
Düşünsenize kaç kişi böyle düşünebilir, düşünebilene ne mutlu. 

Tevekkül edenlerin kazandığı özellikler;

  • Gelecek korkusu taşımaz."Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size Kendisi'nden bağışlama ve bol ihsan vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir."(Bakara Suresi, 268)
  • Hayır ve kötü şeylerin Allah'tan geldiğini bilip sadece ona sığınır ve sonucundan ikna olur.
    "Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır. Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip- şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez." (Hadid Suresi, 22-23)
  • Olgun bir karakter kazanır.
  • Sabırlı olmayı öğrenir. Eee sonrada Sabreden derviş muradına ermiş olur:)
    "Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz." (Mü'min Suresi, 51)
  • Haksızlığa uğradığını düşünüp öfkeye kapılmaz.
    "Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır." (Nisa Suresi, 124)
  • Sadece Allah(c.c)'tan korkar.
    "
    (Öteki her türlü) gizli konuşmalar yalnızca şeytanın işidir, o ki inananlara bu şekilde üzüntü verir; ama Allah’ın izni olmadıkça onlara hiçbir zarar veremez; inananlar yalnızca Allah’a güvensinler!" (Mücadele Suresi 10)

Rabbim tam teslim olanlardan olmamızı nasip etsin, uzattım hakkınızı helal edin,daha yazmak istiyordum ama çok uzun oldu belki daha sonra inşAllah, dualarınızı unutmayın bu aciz,zayıf arkadaşınıza, sizler de duamdasınız..


Teslimiyet'le ilgili bazı ayetler;

De ki; 'Ey mülkün sahibi Allah'ım, sen mülkü (egemenliğin iktidarı) dilediğine verir, dilediğinden geri alırsın. Dilediğini üste çıkarır, dilediğini alçaltırsın. İyilik senin elindedir, senin gücün herşeye yeter. (Al-i imran Suresi 26.ayet)


Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber! ) Sabredenleri müjdele ! Onlar ki, kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman, «Biz Allah içiniz ve biz nihâyet ona döneceğiz,» derler. (Bakara Suresi 155-156.ayet)


De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.(En'am Suresi 162.ayet)


Yine onlar, Rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır.(Ra'd Suresi 22.ayet)


Hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme.Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni,doğruya daha yakın olana eriştirir."de.( Kehf Suresi 23-24.ayet)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder